17 Mart 2016 Perşembe

Angelman Sendromu tanısı konan bir MELEK için el ele verelim..Bir olalım...

Angelman sendromu
10-40 bin doğumda bir görülen Angelman sendromu; şiddetli zihinsel engel, öğrenme güçlüğü, epilepsi, dengesizlik, sıçrayıcı hareketler, kolay gülümseme, konuşmama ve bazı dış görünüş özellikleriyle karakterize genetik bir hastalık..

Angelman sendromlularda görülen klinik özelliklerden bazıları şöyle; doğum öncesi ve doğumda bulgular normal oluyor. Doğumda baş çevresi gelişimi normal gözleniyor. Bebek, yaklaşık altı aylıkken gerilik belirtileri başlıyor. Şiddetli psiko-motor gelişim geriliği meydana geliyor. Çocuk, genelde hiç konuşamıyor. Konuşanlar da   1-2 kelime söyleyebiliyor. Ama konuşamasa da iletişim kurabiliyor. 

Hareket ve denge konusunda da büyük sorun yaşıyor. Anormal dengesiz bir yürüyüş, kollarda ve bacaklarda ‘kukla-benzeri’ görünüm veren istemsiz hareketlerle el çırpma gibi davranışlar sergiliyor.  Kolay heyecanlanan, el çırpan, dikkat süresi kısa, mutlu, sosyal ilişki kurmayı seven, bazen canı yandığında ağlaması gerekirken de gülen, kahkahalar atabilen, sürekli hareket halinde  bireyler oluyorlar. Tüm çocuklarda olmasa da büyük  çoğunluğunun baş çevresi küçüklüğü, iki yaş civarında belirgin hale geliyor. Çocukların yüzde 80’inde üç yaşından önce epilepsi nöbetleri başlıyor. Uyku düzensizliği, kas güçsüzlüğü, beslenme ve yutma sorunlarıyla, yaş ilerledikçe skolyoz ve eklem kısıtlıkları Angelman sendromlu hastalarda zaman zaman görülen sorunlar arasında yer alıyor.

Fiziksel özellikleri aileden farklı
Angelman sendromlu çocuklar ailelerine kıyasla daha açık tenli, sarışın ve açık renk gözlü olabiliyor. Derin yerleşimli gözlerin bu durumu yaş ilerledikçe daha da belirginleşiyor. Ayrıca çeneleri öne  doğru belirgin, dişleriyse aralıklı gelişiyor. Bu hastaların ağızlarında zaman zaman çiğneme hareketi, tükürük, salya akması görülebiliyor.

Genetik testlerle yüzde 90 tanı 
Angelman sendromu çok nadiren ailesel bir durum olarak karşımıza çıkıyor. Genelde aile içerisinde ilk defa karşılaşılmış bir durum oluyor. Angelman sendromu, kişinin 15 numaralı kromozomun sıklıkla anneden gelen kopyasındaki bir bölgenin kopması  sonucu gelişiyor. 

Tanıda ilk aşama,  klinik genetik değerlendirme ve DNA metilasyon çalışmasıyla gerçekleşiyor. DNA metilasyon çalışması kliniği sendromuyla   uyumlu vakalarda yüzde  80 tanıyı doğruluyor. Şayet tanı metilasyon testiyle konulamadıysa ve klinik şüphe devam ediyorsa sendroma yol açan diğer moleküler mekanizmalara yönelik moleküler tetkikler yapılıyor. Bilinen diğer mekanizmalarla birlikte, günümüzde genetik laboratuvar testlerle sendromun klinik özelliklerini  gösteren kişilerin yüzde 90’ına  tanı konabiliyor.”

ÇEVRENiN DESTEĞi ÇOK ÖNEMLi 
Çoğunlukla nedene yönelik kesin bir tedavisi olmayan genetik hastalıklarla doğan çocukların ailelerini tanı anından başlayarak zorlu bir mücadele bekliyor. Bu mücadele sırasında toplum ve devlet kuruluşlarının ailelerin yanında olması çok önemli. Hekimlerin en önemli görevi, tanıdan itibaren aileyi doğru yönlendirmek, gerçekçi hedefler koymak ve çocuklarının mevcut potansiyelinin en iyisini ortaya koyabileceği ortamları sağlamak için destek olmak. Tedavide başarının sırrıysa tüm bunları yaparken mevcut genetik durumda ortaya çıkabilecek sağlık sorunlarıyla ilgili önlemleri almaktan geçiyor.

HER ALANDA EĞİTİM VE  DESTEK ŞART
Angelman sendromunda nedene yönelik kesin bir tedavi maalesef yok. Bu çocukların yaşam beklentileri, normal sınırlarda. Uygulanan güncel tedavi, özel eğitim, konuşma-dil ve beceri kazandırma terapisiyle fizik tedaviyi içeriyor. Duyumsal bütünleşme terapisi gibi uygulamalarla motor koordinasyon, eklem stabilitesi, görsel, işitsel ve dokunsal bilgilerin uygun motor yanıtlara dönüşmesi amaçlanıyor. Epilepsi ve nöbetlerin tedavisindeyse pediatrik nöroloji izlemi gerekiyor.


Siz de bir küçük MELEK için www.sebnemaltay.com üzerinden katkıda bulunabilirsiniz.
Haydi.!!Bir el de sen ver..

7 Mart 2016 Pazartesi


ŞEBNEM ALTAY OFFICIAL - Eğitim&Marka Danışmanlığı: “9 MART AKŞAMI DİLEKLERİNİZİN ÖNÜNDEKİ BLOKAJLARI ...

ŞEBNEM ALTAY OFFICIAL - Eğitim&Marka Danışmanlığı: “9 MART AKŞAMI DİLEKLERİNİZİN ÖNÜNDEKİ BLOKAJLARI ...: Yeniay günü, dileklerimizi gerçekleştirmeye yardım eden çok büyük bir güce sahiptir.  O gün dileklerimiz birer tılsıma dönüşebili...

ŞEBNEM ALTAY OFFICIAL - Eğitim&Marka Danışmanlığı: Bu eğitim; kadın olarak gücünü ortaya çıkarmay...

ŞEBNEM ALTAY OFFICIAL - Eğitim&Marka Danışmanlığı:



Bu eğitim; kadın olarak gücünü ortaya çıkarmay...
: Bu eğitim; kadın olarak gücünü ortaya çıkarmayı arzulayan ve kendilerine anlam ifade edecek bir dünyada yaşamak isteyen kadınlar için...




Bu eğitim; kadın olarak gücünü ortaya çıkarmayı arzulayan ve kendilerine anlam ifade edecek bir dünyada yaşamak isteyen kadınlar için hazırlandı.
Ve sen; neden onlardan biri olmayasın?
Neden gerçek ışığını hayata yaymayasın ve olman gereken Tanrıça olmayasın?
Bazı kadınlar vardır; girdikleri her ortamda bir anda tüm dikkatleri üzerlerine çekerler. Bir mıknatıs gibi…
Öyle parlak ve etkileyici bir ışık yayarlar ki, bu kadınların doğal yaşam enerjilerinden etkilenmemek neredeyse imkansızdır..
Oysaki hiç de bizden farklı değillerdir. Ne kıyafetleri, ne makyajları, ne fiziksel özellikleri bizden daha iyi değildir.
Peki o zaman, onları bizden farklı kılan, Tanrıça yapan nedir?
Bu kadınların tek bir ortak özelliği var; aktif olan “Dişil Enerji”nin yaydığı doğal ışık.
O ışık sende de var. Yapman gereken ise, onu hapsolduğu karanlıktan çıkarmak için harekete geçmen…

ŞEBNEM ALTAY OFFICIAL - Eğitim&Marka Danışmanlığı: ASTROLOJİ İLE BİLİNMEYENE YOLCULUK“BİLİNÇALTI, ...

ŞEBNEM ALTAY OFFICIAL - Eğitim&Marka Danışmanlığı:

ASTROLOJİ İLE BİLİNMEYENE YOLCULUK
“BİLİNÇALTI, ...
: ASTROLOJİ İLE BİLİNMEYENE YOLCULUK “BİLİNÇALTI, GENETİK, TRAVMATİK ETKİLERİN TESPİTİ VE ÇÖZÜM YOLLARI” Uygulayıcılar : Fatma CAN – ...


ASTROLOJİ İLE BİLİNMEYENE YOLCULUK
“BİLİNÇALTI, GENETİK, TRAVMATİK ETKİLERİN TESPİTİ VE ÇÖZÜM YOLLARI”
Uygulayıcılar : Fatma CAN – Enerji Teknikleri Uzmanı
Zelal MİDYAT – Astrolog
Tarih : 12 MART 2016
Saat : 13:30 – 16:00
İÇERİK:
Genetik olarak bize geçen etkiler neler?
Anne mi yoksa baba tarafından mı ağırlıklı etkiler?
Olumsuz olabilecek geçişleri nasıl dönüştürebiliriz?
Bilinçaltımda ne gibi kayıtlar mevcut?
Bu kayıtları yapılandırma yolları neler?
Hayattaki travmalarım hangi yaşam alanımla bağlantılı?
Travmaları ruhsal çözümleme yöntemleri neler?
Görünmeyen etkilere maruz kalma potansiyelimiz nedir?
Bu etkileri azaltacak veya sıfıra indirebilecek çıkış yolları neler?
Gibi ve benzeri birçok sorununda cevap bulacağı seminerimizde ayrıca kişilerin haritasından özel analizler yapılacaktır.

1 Mart 2016 Salı

“9 MART AKŞAMI DİLEKLERİNİZİN ÖNÜNDEKİ BLOKAJLARI REGRESYON İLE TEMİZLİYORUZ.”



Yeniay günü, dileklerimizi gerçekleştirmeye yardım eden çok büyük bir güce sahiptir. 
O gün dileklerimiz birer tılsıma dönüşebilir. Bu sihirli günde yapmamız gereken dileklerimizi yazmak ve ondan sonra arkamıza yaslanıp rahatlayarak evrenin bize dileklerimizi gerçekleştirmemiz için nasıl da fırsatlar sunduğunu izlemek.. 
Sevgili dostlarımız,''bu gün güzel enerjilerin olduğu yeni ayda,yeni başlangıçlara hazırım ve tüm güzel başlangıçları hayatıma çekiyorum.Kendim olmaktan mutluyum ve huzurluyum.Hayatımdaki her konuya sabırla yaklaşıyorum ve kendimi her türlü yeniliğe açtım sevgiyle gelen bu muhteşem yenilikleri kabul ediyorum.Bedenimde ve hayatımda sonsuz sağlık, mutluluk, huzur, sevinç, neşe ve sevgi dolu güzel şeyleri yaşamayı kabul ediyorum.Yeni ayla birlikte hayatıma bol paranın ve bereketin girmesini sevgiyle kabul ediyorum.Sahip olduğum ve hayalini kurduğum tüm bu güzelliklerin hayatımda yeni ayla beraber büyümesine artmasına niyet ediyorum ve sevgiyle kabul ediyorum.
Ve öyle de oldu''demeye hazırmısınız? Hazırsanız 9 Mart akşamı sizleri sevgiyle bekliyoruz.